Ramazan bayramı geldi bile. 11 ayın sultanı başladı ve sona erdi. Ramazan ayı, dinimiz açısından çok önemlidir. Bir aylık yoğun ibadet sonunda dört günlük bir bayramla taçlandırılır. Ramazan bayramı, dostlukların kardeşliklerin güçlenmesine vesile olan kutlama günleridir. Çocukluğumda, tüm akrabaları ziyaret eder ellerini öper, ikram edilen şekerleri özel olarak saklardık. Bu nedenle halk arasında Şeker Bayramı olarak da anılmaktadır.
Ramazan Bayramı Kutlu Olsun!
Tüm Dünya Milletlerinin çok iyi bildiği gibi, biz Türkler; Yedi düvele karşı, Milli Kurtuluş Savaşı kazanıp, ihmal edilmiş, savaşlar nedeniyle yorgun düşmüş Yurdumuzu yoktan var ettiğimiz gibi, yeniden Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletinin şahlanmasını sağlayabilecek, iş, aş, zenginlik ve refah yaratabilecek güce erişmiş bulunmaktayız. Bu konuda, Cumhuriyetin kuruluş yıllarına göre daha büyük olanakların sahibiyiz.
Son yirmi yılda, Türk Parasında önlenemeyen değer kaybı, tarım ve hayvancılıkta üretim düşüklüğü ve benzeri sorunlar yaşamaktayız.
Bu duruma bakıp, Türkiye Cumhuriyeti düşmanları yarım kalan düşlerini gerçekleştirmek hevesine kapılmasın. Türk Milletinin damarlarındaki asil kan, kalkınmasına karşı olan iç ve dış düşmanların heveslerini, geçmişte olduğu gibi kursaklarında bırakacak güçtedir.
Bütün dünyayı etkileyen Corona felaketi karşısında yönetimin yeterli önlemler alamamış, destekleri sağlamamış olmasına rağmen, ekonomimiz ayakta kalma mücadelesi verebilmektedir. Salgın sonrasında gerçekleştirebileceğimiz bir hamle ile demokrasi ve hukuk kuralları içinde ulusal bir kalkınma hamlesi başlatabileceğimize inanıyorum.
Bu düşünceyle, Ramazan Bayramı evlerimizde de olsa, huzurlu ve coşkulu geçmesini dileriz. Salgın nedeniyle geleneksel kutlamalarımızda aksamalar olsa da, bayram sevinci, coşkusu gönüllerden gönüllere ulaşacaktır.