“HES” GERÇEĞİ
“Alıntıdır”
HES, suyun dere yatağından alındıktan sonra kilometrelerce ilerde belli bir kottan düşürülüp türbinleri döndürmesi yoluyla elektirik üretilen tesislerdir.
Bu tip santraller suyun dere yatağı boyunca boru ya da kanallar yoluyla dere yatağını ıslatmadan denize dökülmesine sebep olmaktadır.
Belli bir oranda verilen su ise can suyu olarak belirtilip bazı kaynaklara göre “canlılara soykırım uygulamak” anlamına gelmektedir.
Bugün sayıları 2000’i geçmiş HES projelerinin yapımında uluslararası kurumlar ve finans sektörü tarafından hızla fon sağlanmaktadır.
Son yıllarda yapımı hızla artan HES’lerle birlikte, projelerin yoğunluk gösterdiği yörelerde ve bu yörelerden ekonomik ,sosyal nedenlerle göç edilen kentlerde ; HES’lere karşı bir toplumsal muhalefet oluşmuştur.
Rize’de; Çayeli, Hemşin, Çamlıhemşin, İkizdere,
Trabzon’da; Uzungöl,
Artvin’de Papart, Maçahel,
Ordu’da; Fatsa,
vb ,ülkenin birçok yerinde, 49 yıllığına su kullanım hakkı anlaşmaları ile dere yatağında seyreden yaşamını, canlı ve cansız doğadaki tüm varlıkların şirketlere devredilmektedir.
- “HES”lerin; gerek inşaat ,gerekse işletme esnasında verdikleri zararın, getirecekleri
faydanın kat kat üzerinde olduğu, çeşitli akademik çalışmalarla kanıtlanmış bulunmaktadır.
“HES “ ler ; doğa katliamına sebep olmanın yanında , tarihi, kültürel,sosyal ve ekonomik yönlerden yerel halkın olumsuz yönde etkilenmedsine neden • Ülkemiz genelinde olduğu gibi özellikle Kradeniz Bölgesinde ,derelerinin hemen tamamının üzerinde, birbiri ardına birbiri ardına dizilmiş “HES”ler; onlarca bazen yüzlerce kilometre boyunca toprağın suyla temasını keserek doğadaki su döngüsünü bozmaktadır.
“Proje Uygunluk Raporu”na” aykırı “HES” proje uygulamalar sonucu ; binlerce ağaç kesilmekte, ekolojik dengeyi olumsuz yönde etkiileyen hafriyat depolanmakta ,ormanların su üretmi engellenmekte ,can suyu taahhüdüne uyulmamakta, akarsular da balıkların geçişi engelenmekte, dereler de yılın 6 ayında su miktarı yetersiz kalmakta, dereler kurumaktadır.
“HES” Proje Uygulamaları ; çok cüzi miktarda bir elektrik enerjisi üretimine karşın, ileriki yıllarda kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kalınmasına, çevredeki içme suyu kaynaklarının bile kısa sürede etkilenmesine, mikro klima düzeninin bozulmasına ve zirai ürün rekoltelerinde dramatik düşüşlere bağlı olarak , köylerimizden kentlere göçün ,her geçen gün daha da artmasına neden olacaktır.
“HES”LERİN OLUMSUZ DURUMUNU YARGI DA KABUL ETTİ
- Mağdur duruma düşen ya da önceki örnekleri görerek buna engel olmak isteyen bölge halklarının açtıkları davaların hemen tamamı, HES’lerin aleyhine sonuçlanmaktadır.