Prof. Dr. Reşit Mıstık, yaptığı açıklamada son günlerde artış gösteren gripvakalarından en çok yaşlılar ve çocukların etkilendiğini söyledi.
Bu hastalığa karşı kişisel temizlik, beslenme ve bazı davranışların önemine işaret eden Mıstık, şöyle konuştu: “Grip virüsü yeni bir şey değil. Virüsün kendi yapısal özellikleri oluyor. Bu yapısal özellikler içinde bir değişime uğruyor. Biz buna mutasyon diyoruz. Değişime uğrayınca da daha önce karşılaştığınızdan daha ayrı bir virüs oluşuyor. Bu nedenle virüslerle baş etmek kolayolmuyor. Dolayısıyla yeni bir grip virüsüyle karşılaşıyoruz ve vücutlarımız bu virüse karşı bağışıklı bir duruma gelmediği için hasta oluyor. Suçiçeği veya kızamık geçirirsiniz bir daha olmazsınız ama grip öyle değil hem kendisi değişikliğe uğruyor hem de bu virüsün çok değişik kombinasyonları oluyor.”
“Kalabalık ortamlara mümkün olduğunca girmemeli, gripli olana en az 1 metre mesafede durulmalı. Bu virüs damlacık yoluyla 1 metreden daha yakın mesafelerde bulaşabiliyor. Damlacık enfeksiyonunun 1 metreden uzağa bulaşma şansı yok. Riskli kişiler maske takmalı. Özellikle hasta kişilerin maske takmasını öneriyoruz. Ellerinizi mutlaka yıkayın, konuşurken masaya sıçrayan bir damlacık, o masaya temas eden kişiye de bulaşabiliyor. Solunum sistemi virüsü fazla yaşayamıyor. Uyarılara uyarsak, hijyene dikkat edersek kısa sürede bu mikroptan kurtuluruz.”
Öksürükle veya aksırıkla virüsün bir metre kadar uzağa gidebildiğini belirten Mıstık, “Öksürük ya da hapşırmayla grip olan birinden çıkan virüslü damlacık havada birkaç saat asılı kalabilir. Kalabilme süresi, damlacığın büyüklüğüyle ilgilidir. Damlacık çekirdeklerinin çapı arttıkça yere çökme hızları artar. Bu nedenle alışveriş merkezi gibi kalabalık ortamlara mümkün olduğunca gidilmemeli” dedi.
Mıstık, bu tür virüslerin bulaşmaması için vücut direncinin iyi olması gerektiğini vurgulayarak, iyi beslenmeyen kişilerin bağışıklık sisteminin zayıflayacağını, salgına yakalanma riskinin artacağını sözlerine ekledi.