Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, Prof. Dr. Naci Görür ve Yard. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu’ya sorduk. Uzmanların ortak görüşü: HAZIR DEĞİLİZ
Marmara Bölgesi’ni haziran ayında art arda sarsan depremler İstanbullu yurttaşı tedirgin etti. 17 Ağustos 1999 Gölcük merkezli depremin üzerinden 17 yıl geçmesine karşın yeterli önlemler alınmadı. Akıllara İstanbul’un beklediği büyük deprem ve şehrin bir türlü hazırlanamayışına ilişkin sorular geldi. Biz de 2 gün boyunca depremin dünü, bugünü, yarınını derledik. İstanbul’un depreme karşı ne kadar hazırlıklı olduğunu uzmanlara sorduk.
17 Ağustos 1999 saat 03.02’de meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki depremde 17 bin 480 kişi yaşamını yitirdi. Resmi rakamlara göre 23 bin 781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı, 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 işyeri hasar gördü. Yaklaşık 16 milyon kişiyi etkileyen depremde İstanbul’da 454 kişi yaşamını yitirdi, 18 bin 162 konut oturulamayacak hale geldi. Deprem sonrasında yapılan araştırmalar, İstanbul’u vuracak asıl büyük depremin 30 yıl içinde meydana geleceğine dikkat çekti. Uzmanlar bu tehlikeye karşı İstanbul’da önlem alınmadığına hatta depreme karşı daha da hazırlıksız olduğumuzu söylüyor.
3 önemli isimden 4 soruya yanıt1 Marmara Bölgesi’nde geçen günlerde meydana gelen depremler ne anlama geliyor? Daha şiddetli depremlerin habercisi mi?2 Marmara Bölgesi’ni büyük bir deprem bekliyor mu? Bekliyorsa tahmini olarak ne kadar bir sürede bekliyor?3 Deprem araştırmaları yapan Fransız Le Suroit gemisinin olası bir depreme ilişkin raporunu nasıl değerlendiriyorsunuz?4 İstanbul beklenen büyük depreme 1999’dan sonra hazırlandı mı? Hazırlıklı olmak için neler yapılmalı? Daha şiddetli hissedilecek1- Jeofizik ve Deprembilim Uzmanı, Prof. Dr. Haluk Eyidoğan: Depremler aktif (diri) fayların yerlerini ve karakterlerini gösteren en önemli kanıtlardır. Bu anlamda küçük ve orta kuvvetteki depremlerin olduğu yerler büyük depremlerin gelecekte olası yerini işaret etme açısından önemlidir. Eğer jeolojik ve jeofizik araştırmalar o küçük ve orta büyüklükteki depremlerin olduğu fayın diri ve büyük boyutta olduğunu gösteriyorsa o fayın bir gün büyük deprem yaratacağını söyleriz. Ancak kesin tarih veremeyiz.Büyük hasar2- Deprem tehlikesi süre ve büyüklük olarak tahmini verilir. 1999 Kocaeli ve Düzce depremlerinden sonra Marmara Bölgesi’ndeki tarihsel ve aletsel dönem deprem verileri ve fay bilgileri yeniden derlenmiş ve Marmara’da deprem tehlikesinin olasılıksal değeri açıklanmıştır. Buna göre 2004 yılından başlayarak önümüzdeki 30 yıl içerisinde büyüklüğü 7 ve daha büyük bir depremin oluşma tehlikesi bölgenin çeşitli yerlerinde yüzde 35 ile yüzde 70 arasındadır. Bu tehlike değeri giderek artmaktadır. İstanbul için bu değer yüzde 60’tır.3- Depremin tek büyüklüğü olur (0 ile 9 arası), ancak depremin insan, zemin ve yapı üzerindeki şiddet etkileri farklı değerler alır (1 ile 12 arası). Beklenen İstanbul depremi bazı semtlerde zemin büyütmesi veya yapı yükseklikleri ve kalitesi nedeniyle daha şiddetli hissedilecektir. Daha yüksek şiddet daha büyük hasardır.‘Eylem zamanı’4- İstanbul’da nüfus artmakta, yatırım artmakta ama deprem tehlikesi de artmaktadır. Böylece kayıp riskleri de sürekli artmaktadır. 7 ve daha büyük bir depremin İstanbul’da kişi başına fiziksel kayıp değeri 10.000 -15.000 dolar arasında olabilecektir. Merkezi ve yerel yönetimlerin İstanbul ve çevresinde nüfus ve yatırım artışını azaltma gibi bir strateji ve politikaları olmadığı gibi, 1999’dan bu yana son 17 yıldır risk azaltma yönünde önemli bir gelişme de yoktur. İstanbul’un 1999 depremi öncesinden daha az riskli olduğunu söylemek çok zordur. Zaman eylem zamanıdır. Bu gidişle, il nüfusu önümüzdeki 10 yılda 25-30 milyona, ilçeleri 1 milyona erişecek bir mega-şehir için, plansız büyümesiyle, mevcut yasa ve yönetmeliklerle, örgütlenme şeması ve yetki dağılımlarıyla ve risk azaltma kültürüyle beklenen “Büyük İstanbul Depremi”nin altından az kayıpla kurtulması olanaksızdır. |