Marmara Ereğlisi ilçesinde Marmara Denizi’ne dökülen Kamara Deresi’nin kızıl ve siyah renkte akmaya başlaması üzerine inceleme başlatıldı.
Marmara Denizi’ni de kirleten derenin kirliliğinden tedirgin olan mahalle sakinlerinin ihbarda bulunması üzerine Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Dairesi Müdürlüğü ekipleri ve Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ekipleri derede incelemede bulunup, sudan numuneler aldı. Kirliliğin kaynağını araştıran ekipler, dere yatağına kadar inip, dere yatağına bağlı olan ve toprak altından gelen ancak hangi firmadan geldiği henüz tespit edilemeyen borudan akan zehirli olduğu düşünülen atık su hattını bulundu. Çalışmalar sürdürülüyor.
Çevre Gönüllüleri Derneği Başkanı Atilla Olgaç, “Kamara Deresi 7-8 gündür kirli akıyor. Belediyeye bildirdik. İlgili kurumlar derede incelemeler yaparak numuneler aldı.Derenin doğduğu yerde araştırmalar yapıldı. Hala bu atıkların nereden geldiği tam tespit edilemedi. Bizim ilçemiz tarım ve turizm kentidir. İlçemizde yapılması düşünülen düz cam fabrikası, termik santraller bunlara belediyemiz ve halkla beraber göğüs gerdik. Ama hala burada sanayi kurulması için planlar yapılıyor. Daha buraya ağır sanayi gelmeden derelerimiz bu şekilde kirleniyorsa ilerde daha neler olacak onları sizlere bırakıyorum. Biz ilçemizi seviyoruz. İlçemiz tarım, turizm ve balıkçı kentidir. Lütfen sesimize kulak verin. İlgili mercilerin bu atıkların nereden geldiğini derhal bulup cezai işlemleri yapmalarını bekliyoruz” dedi.
Trakya bir yandan havzayı besleyen su kaynaklarının taşınması, diğer yandan tarımsal amaçlı sulamalar nedeniyle yeraltı sularının çekilmesi, iklim değişmeleri gibi etkenlerle doğal sorunlarla karşı karşıya bulunmaktadır. Ergene Nehri, Trakya Bölgesi’ nde çiftçilerin yaklaşık olarak 300 000 dekarlık 1., 2. ve 3. sınıf tarım alanlarının beslendiği en önemli akarsudur. Ergene Nehri, uluslararası su niteliğinde olan Meriç Nehri’ nin en önemli kolu durumundadır. Nehir ve kolları devamlı su tutmakta ise de havzaları dar ve taşıdığı su miktarları azdır (Anonim, 2009). Havzanın su taşıma potansiyelinden fazla, sanayi kullanımına izin verilmesi nedeniyle özellikle yeraltı su kullanımının arttığı yaz aylarında nehirdeki kirlilik çok üst seviyelere çıkmaktadır
Organize Sanayi Bölgelerine izin verilmesi nedeniyle, sanayi atıklarının yeterinde denetlenemediği de ileri sürülmektedir. Çevrenin korunması için Avrupa’ daki baskılar nedeniyle Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkeler tabakhane işlentisinden kaçarken Türkiye bu boşluğu doldurmuştur. İkincil olarak; emek yoğun bir sektör olmasının yanı sıra firma sayısı açısından da bölgede öne çıkan tekstil ve deri sektörü; özellikle İstanbul’ un sanayi sektörünün yayılma eğiliminin ve Tekirdağ ilinde uzmanlaşma gösteren Çorlu Deri ve Çerkezköy tekstil ağırlıklı OSB’ lerinin etkisi ile bölgede yoğunluk göstermektedir. Sanayi tesislerinin önemli bir kısmının, Ergene Nehri’ nin başlangıcında yer alan Çorlu- Çerkezköy alt havzasında yoğunlaşması kirliğin bu bölgeden itibaren başlamasına neden olmuştur. Havzada toplam 6 adet OSB ve 1 adet serbest bölge yer almaktadır. Ancak bu OSB’ lerden Çerkezköy OSB ve Çorlu Deri OSB Endüstriyel faaliyet bakımından yoğun olup, diğer OSB’ lerde henüz yeterli doluluk oranı sağlanamamıştır. Mevcut OSB’ lerin debileri ve sektörlere göre kirlilik yükleri Çizelge 1’ de verilmektedir. Tablodan da görüldüğü gibi OSB’ lerden günde yaklaşık toplam 90 000 m3 atıksu nehir ve derelere deşarj edilmektedir.
Sanayi kuruluşlarının su ihtiyaçlarınıda yeraltı kaynaklarından temin ettiği bilinen bir gerçektir. Yetkili merciler hangi suyun ne miktarlarda hangi sektörlerde kullanılacağını belirlemelidirler. Yeraltı ve yer üstü sularının kirlenmesi yeni yasa ve yönetmeliklerle derhal durdurulmalıdır. Endüstriyel ve şehirsel atık sular arıtılarak mutlaka uygun yerlerde kullanılmalıdır
Çok geniş kapsamlı incelemeler gerektiği ifade edilmektedir. . Bu nedenle, yapılacak araştırmaların çok MTAve benzeri kuruluşlarla işbilği yapılarak sürüdrülmesinin yerinde olacağı düşünülmektedir.