Çocuklarınızı devamlı gözetim altında tutmak istediğiniz, sürekli takip ettiğiniz ve çocuğunuzun yaşantısıyla ilgili bütün sorumluluğu üstünüze aldığınız oluyor mu? Veya çocuğunuzun hata yapması, olumsuzluklarla karşılaşması sizi çok mu korkutuyor?
Ve bu korkuyu yaşamamak adına çocuğunuz ihtiyaç duymadığı halde onun hayatına müdahale etme gereği duyuyor musunuz? Bu sorular, siz anne babalarda evet cevabını çağrıştırdıysa, çocuk psikolojisinde kullanılmaya başlanan yeni bir kavramla sizi tanıştırmak isterim: HELİKOPTER ANNE ve BABALAR!
Amerika Birleşik Devlet`lerinde 2000’li yılların başında ortaya çıkan bu kavram, birçok araştırmaya ve kitaba konu olmuştur. Aşırı ebeveynlik olarak da nitelendirilen bu tutuma yönelik eleştiriler, Amerikadaki birçok anne babayı maalesef davranış değişikliğine itemediği gibi, eleştirilere tepki niteliğinde ‘helikopter anne babalar’ dayanışma toplulukları kurulmuiştur.
Peki helikopter diye nitelendirdiğimiz anne babalar çocuklarına karşı nasıl bir tutum sergilerler?
Daha çok çocuklarının okula başlamasıyla kendini belli eden helikopter anne baba davranışlarını örneklemek gerekirse;
-Çocuğuna ait bir proje veya ödevi, çocuğunun ders başarısını arttırmak amacıyla kendisi yapabilir.
-Çocuğu için en uygun meslek grubunu seçebilir ve sürekli bu yönde yönlendirmeler yapabilir.
-Çocuğun yaş gelişimine uygun sorumlulukları(okula gitmek için alarm kurma, dersleri ile ilgili çalışma planı düzenleme,tek başına yemek yeme davranışı vb. gibi) almasına fırsat vermeksizin, bütün sorumluluğu büyük bir hevesle üstlenebilir.
-Çocuğun arkadaşlarıyla planlayacağı aktiviteleri onun yerine planlayabilir.
Altında masumane anne babalık duygusunu barındıran bu aşırı ebeveynlik davranışlarınızın çocuğunuza zarar verebileceği ihtimalini hiç düşündünüz mü?
Her şeyin fazlası zarar sözünden yola çıkarak belirtmek isteriz ki, müdahaleci ve korumacı tutumun da fazlası, çocuğun sağlıklı bir kişilik geliştirebilmesinin önünde bir engeldir. Doğuştan merak ve keşfetme güdüsüyle doğan çocuklar, gelişimleri boyunca sürekli keşif halindedirler. Çocuğunuzun bebeklik döneminde, yakınındaki cisimleri tutmaya çalışmasını veya çocukluk döneminde sıkça duyduğunuz ‘neden’ sorusuyla birlikte etrafa karşı meraklı bakışlarını veya kurcalamalarını hatırlıyor musunuz? Ya da kendi başına giyinmek, yemek yemek için direndiği günleri…
İşte bütün bu “Ben bağımsızım ve tek başıma yapabilirim!“girişimleri, çocuğun özgüvenini geliştiren ve çocuğa sorunlar veya yeni durumlar karşısında düşünmeyi, problem çözmeyi öğreten davranışlardır. Ve çocuğun bu girişimleri, anne babalar tarafından desteklendiğinde, çocuğun özgüveninin pekişerek sağlamlaştığını ve çocukların hayata karşı en öğretici öğrenme yolu olan deneme-yanılma yoluyla öğrenmeler edindiğini söyleyebiliriz. Bu noktada, havada müdahale için tetikte bekleyen helikopter anne babaların, çocuklarının ileride özgüven sahibi, denemekten korkmayan ve sorumluluklarını alabilen bağımsız bireyler olabilmesi için yere acil iniş yapmalarını öneriyoruz.
Bırakalım çocuklarımız kendi hayatlarıyla ilgili sorumluluklarını alabilsinler ve hayatı bazen başarı bazen de başarısızlıklarıyla deneyimlesinler. Alvin Price’ın da dediği gibi: “Anne babalar çocuğa kendine güven duygusunu o kadar vermelidir ki, hayat onları soyup soğana bile çevirse bu duygu kalsın.”
Ceyda Çolak
Uzman Klinik Psikolog