Döviz Kurunda Dalgalanmalar
ve KKTC’de Etkisi
“KKTC Merkez Bankası bulunmamakta ve Türk Lirası kullanılmaktadır. TL’de vaki gelişmeler KKTC ekonomik hayatını doğradın etkkilemektedir. Son gelişmeler karşısında Kıbrıs’da durum mahalli gazetelerde yer almaktadır” ŞK
CemreCEMALİ
Ülkemizde bir yandan Koronavirüs salgını, diğer yandan Türk Lirası’nın (TL) döviz karşısında değer kaybetmesi zaten zor durumda olan esnafa dibe vuruşu yaşattı. Geçimini günlük kazancı üzerinden sağlayan esnaf, iğneden ipliğe hemen her şeyin her gün zamlandığı ülkemizde vatandaşların çarşıya uğrayamadığından yakınıyor. Başkent Lefkoşa’nın tarihi Surlariçi bölgesindeki Arasta esnafı, KIBRIS’a dert yandı. KIBRIS muhabiri, Türk Lirası’nda yaşanan değer kaybıyla birlikte dövizin yükselmesinin esnafın satışını nasıl etkilediğini sordu, bin ah işitti. Arasta esnafı, “Bir haftada paramız eridi”, “Vatandaş fiyat sorup kaçıyor, hiçbir şey almıyor” şeklinde serzenişte bulundu. Esnaf, özellikle asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaşların alım gücünün dibe vurduğunu belirterek, “Vatandaşlar evine ekmek götüremiyor. Bizden nasıl alışveriş yapsın? Battık, bittik” dedi. Esnaf ne dedi? Olgun Şila: “Dövizin yükselişi bizi oldukça fazla etkiledi. Daha önce 30 Euro’ya sattığımız ayakkabıyı artık maalesef 10 veya 15 Euro’ya satıyoruz. Buna rağmen Rumlar, gelecek hafta yine gelelim, uyguna alalım’ diyor. Bu bizi üzüyor… Bir hafta içinde paramız oldukça eridi. Her geçen gün yerli halkımız da etkileniyor. Bir ürünü bir hafta 100 TL’ye satarken bir sonraki hafta 130 TL’ye satıyoruz. Durum böyle olunca insanlar ‘dün sorduk başka fiyattı, bugün başka fiyat’ şeklinde sitem ediyor.” Ercan Ercantan: “Ben 60 yıldır burada çalışıyorum. Geçen yıl pandemi nedeniyle hiç iş olmadı. Kapılar açıldıktan sonra insanlar sırf meraktan bu tarafa geldi. Çarşı biraz işledi ama hâlâ çok tatminkâr değil… Dövizin yükselişinden sonra işlerimiz çok daraldı. İnsanların alım gücü düşmüş durumda. Yerli halk bir şey alamıyor, herkes geçim derdinde, insanlar boğazını düşünüyor. Eskiden bu çarşıda Rumlar dolup taşardı. Şimdi onlar bile gelmiyor.” Aydan Lisaniler: “Ben dükkânımda hediyelik ve Kıbrıs kültürünü yansıtan eşyalar satıyorum. İnsanlar ekmek, süt almaya çalışırken hediyelik eşyayı ‘almasa da olur’ diye düşünüyor. Bu nedenle satışlarımız sıfırlandı diyebiliriz. Güney’den fiyatlarımızı uygun bulup gelen insanlar var. Onlar da olmasa dükkânımıza kilit vurur, evde oturur torun bakar başka işler yapardık. Çünkü açsak da açmasak da durum aynı. Pandemiden dolayı zaten her şey kötüydü, şimdi de döviz krizinden dolayı işlerimiz daha da kötüye gidiyor.” Günay Keçeci: “Şu anda fiyat konularında sıkıntı çekiyoruz. Kapılardan geçişlerde test zorunluluğu getirildikten sona çarşıya gelip giden de olmuyor. Bir dedövizin yükselişi ve sürekli değişmesinden dolayı ürünlerimizin satış fiyatıyla ilgili karmaşıklık yaşıyoruz. Yani duruma göre satış yapıyoruz. Türk insanına ürünlerimiz pahalı geliyor. İnsanlar Büyük Han’a geldiğinde sürekli şikâyet ediyor. Araçlarını park edecek yer bulmakta zorlanan insanlar ücretli otopark kullanmak zorunda kalıyor. Hatta her saat başı park ücretinin artması yüzünden de burada durmak istemiyor.
Şenay Erkut
Kıbrıs Gazetesi