1. Haberler
  2. Genel
  3. Bir Zamanlar İstanbul 1960’lar

Bir Zamanlar İstanbul 1960’lar

eski istanbul
Eski İstanbul'u yaşamak
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

BİR ZAMANLAR İSTANBUL

Beyoğlu’nda Bab Cafeteria’ya, Emek, Lale, Alkazar sinemalarına gitmemişsen…

Markiz’e, Lebon’a gidip kafe glase içmemişsen…

Rejans’a gidip, özel votkası ile borç çorbası, piroşki, stroganof yememişsen…

Baylan Pastanesi’ne gidip, Kup Griye yememişsen…

Site, Konak, As Sinemaları’na girmemişsen…

Pizza Pino’ya gidip Genç Kız Rüyası söylememişsen…

Taşlık Gazinosu’nda hoşlandığın arkadaşınla çay içmemişsen…

Modül, Hidromel, Scotch’da matine ile başlayıp,

Tiffany, Papagayo, Rengine’de sabahlara kadar dans etmemişsen…

Sonra da Marmaris Büfe’de dilli kaşarlı yememişsen…

Kalender’e çıkıp manzara seyretmemişsen…

Devekuşu Kabare’ye gidip, esprileri yıllarca birbirine anlatıp gülmemişsen…

Televizyonda, ya da Ambarlı Baler Motel’e gidip Bal Mahmut’u dinlememişsen…

Yolda mola verip Küçükçekmece’de Beyti’nin et lokantasına uğramamışsan…

Bazen de Edirne asfaltı üzerinde Ömür Restaurant’ta piliç çevirme, patates kızartma ve ayran götürmemişsen…

Adalar, Tuzla, Bayramoğlu, Silivri, Kumburgaz’da arkadaşlarının yazlıklarina şehir dışında tatil kasabalarına gidiyormuş gibi gitmemişsen…

Arabayla karşıya geçmek için saatlerce araba vapuru sırasında beklemediysen…

Süreyya, Opera, Moda Cep sinemalarına, yazın da Moda’da, Bağdat Caddesi’nde, yazlık sinemalara gitmediysen…

Film bitince kiraladığın yastığı kalabalığın üstüne doğru havaya fırlatmadıysan…

Moda, Dalyan, Caddebostan, Suadiye plajlarında denize girip, sandaldan mısır, sosisli almadıysan…

Caddebostan’da zümküfül yemediysen… Yazın 33’te, Gala’da gece hayatının tadına bakmadıysan…

Mehmet Tuna, Ahmet Çapa, Metin Fadıllıoğlu nun dj’lik yaptığı dönemde Moda Deniz Klübü’nde denize girmemişsen …

33, Altın Raket Kulübü’nde Nüket Duru’yu , Çamlık Tenis Kulubü’nde Neco’yu beyaz palyaço maskeli haliyle sahnede izlemediysen…

Sabaha doğru çıkınca, ya Horozlar Öterken’de çorba içmeye, ya da Beyaz Fırın’a gitmediysen…

Fenerbahçe’de modifiye edilmiş süper arabalarla birlikte turlamamışsan…

Gece yarısından sonra bu arabaların kalkışı için Ankara asfaltına gitmemişsen…

Polis basınca da çil yavrusu gibi kaçışmaya çalışıp çarpışmadıysan…

Siz gerçek İstanbul’u bizler gibi yaşamamışsınız demektir.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir