BİR ZAMANLAR İSTANBUL

İSTANBUL’UN TÜKENEN TATLARI…

Hangisi kaldı ? Hangisini hatırlıyoruz?

1- Gümüşsuyu’nun baklası,

2- Bayrampaşa’nın enginarı,

3- Yedikule’nin yağlı göbekli marulu,

4- Langa’nın hıyarı,

5- Kartal’ın pırasası,

6- Çengelköy’ün badem gibi salatalığı ve kayısısı,

7- Kemerburgaz’ın patlıcanı,

8- Arnavutköy’ün çileği,

9- Kavak’ın inciri, Sultanselim’in kocaman beyaz inciri

10- Mecidiyeköy’ün dutları, Ayaspaşa’nın beyaz, tatlı kara, ekşi kara dutları

11- Yakacık’ın, Erenköy’ün Pembeçavuş ve Alpehlivan üzümü,

12- Beykoz Dereseki’nin fasulyesi, cevizi,

13- Vaniköy’ün vişnesi, Akhafız can eriği,

14- Çengelköy Mısır kazanları,

15-Çokurbostan, Langa sebze bahçeleri.

16-Bakırköy Bağcılar köyü üzümleri,

17- Sarıyer’in Çırçır, Hünkar, Fındık, Kestane; Beykoz’un Sırmakeş ve Abdülhamid’in bile devamlı olarak içtiği Karakulak, Taşdelen, ve Çubuklu, Kanlıca’nın Göztepe suları, Yakacık’ın Ayazma Kol’u, Vezirleşmesi, Hacıkahya, Çalkantı suları, Soğanlık’taki böbrekteki taşları düşüren meşhur Çarşı suyu, Emirgan’daki Kanlı – kavak suyu başta gelen Allah vergisi nimetlerdi

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir